
HİTİT BAŞKENTİ HATTUŞA’DAN HİTİTLERİN YEMEK KÜLTÜRÜ
Çivi yazılı tabletler, tasvirler ve kazılardan neler çıktı ?
Eski Anadolu’da yaşayanlar tıpkı bugün de olduğu gibi çoğunlukla tahıldan üretilen yemeklerle besleniyorlardı. Buna örnek olarak Hitit mutfağını ele alabiliriz.

Kartepe kabartmalarında bulunan yemek sahnesi
Araştırmalar sonucu
- halki
- ewan
- ZİZ-tar
- šeppit
- karaš
- kant-
metinlerde geçen toplam 6 hububat türünün, arkeobotanik verilerden elde edilen türlerle eşleştiği gözlemlenmiştir.
Bunların da dördü kaplıca buğdayı (ein korn, emmer, ekmeklik buğday, club wheat) ve ikisi de arpadır (hulled and naked barley)
Şimdi Osmanlı devletinin son zamanlarına gidip. İlk okunan Hitit tabletine ne yazdığını inceleyelim.

Geyikli Baba efsanesinin Hitit’teki kökeni. Geyik üzerinde savaşan adam.
1834 yılına kadar dünyada üç imparatorluk zikrediliyordu: Mısır, Asur ve Babil. 1834 Temmuzunda her şey değişti. Fransız Kültür Bakanlığının görevlendirdiği Charles Texier, Çorum’da bulunan Boğazkale’ye gelir ve burada bir medeniyet olduğunu anlar. 1861 yılında bir keşif grubu yazılı kayanın fotoğraflarını çekerler ve 1893’e kadar buradaki gizli çalışmalar o dönemin konjonktürü içerisinde sürer. Osmanlının arkeolojiye önem vermemesi nedeniyle kafir ve gavur taşları diye nitelendirdikleri birçok arkeolojik eserin yağmalanmasına da göz yumulmuştur.
1882’de Bergama’dan bir grup din adamı ile beraber Bergama hafiri olan Carl Humann, Boğazköy’e gelmiş ve ayrı çalışmalar başlatmıştır. 1893 yılında ilk kazılar yapılır ve ilk tabletler çıkar. Çok enteresan bir şekilde burası bütün dünyanın ilgi odağı haline gelir.
Burada bulunan medeniyetin İnci, Tevrat ve eski kayıtlarda geçen Hitit medeniyeti olduğu, üstelik de Boğazkale’nin başkent olduğu anlaşılmıştır.
Hugo Winckler ve Avusturyalı dil bilimci Grozny ve aynı zamanda bir telsiz operatörü olan bir ekip tarafından ilk okunan tabletler ifşa edilir. Tablette şu yazılıdır: “Ekmek yiyeceksiniz sonra su içeceksiniz.”
Oktan KELEŞ ON ALTI YILDIZ (Hititler, Siyonizm’in Korkulu Rüyası)

Hititlerde yazılı kaynaklarda bulunan 180 ekmek vb. gıdadan üzüm şeklindeki kurabiye

Hititlilerin başkentinin olduğu Çorum’un yöresel lezzetleri arasında bulunmaktadır. Geçmişte özel günlerde yapılan bir kurabiye olan “ağız tadı”, kentteki tarihi bir konakta hala geleneksel usullerle hazırlanıyor.
Hititlerin birayı ve ekmeği kutsal saymıştırlar. Krallardan birinin oğlunun erkek statüsüne kavuşmasını kutlayan töreni anlatan bir metinden anlaşılmaktadır. Bu törende gencin yatağının başucuna ve ayakucuna ikişer ekmek konması ve etrafına bira dökülmesi, ekmek ve biranın kutsal kimliğini yansıtmaktadır.
Hitit mutfağı hakkında bilgileri nereden bulunmaktadır ?Hitit mutfağıyla ilgili en önemli kaynaklar çivi yazılı tabletler, tasvirler ve kazılarda ortaya çıkarılan ambarlar, saklama küpleri, kaplarla gıda kalıntılarıdır. Çivi yazılı metinler, gıda maddelerinin fiyat listeleri, dini törenlerde tanrılara sunulacak yemekler gibi zengin bilgiler içermektedir. Tanrılara sunulan yemekler, yönetici sınıfın mutfağını yansıtan yemeklerdir. Tasvirlerden, ileri gelenlerin sofrada iskemle veya tabure üzerinde oturdukları anlaşmaktadır.
Hititler ve ekmek
Asker, işçi, köylü, köle gibi sıradan insanlar ise, tarih boyunca olageldiği gibi çoğu zaman ekmek ile yanında soğan gibi katıklarla yetinmiş olmadırlar. Et pahalı olduğu için nadiren yenebilen bir gıdaydı. Hititlerin MÖ 1600 civarında kurdukları Sarissa (Kuşaklı) kentindeki kazılarda bulunan buğday kalıntıları incelenmiştir. Ana tapınak çevresinde ekmek buğdayı (Triticum aestivum) çoğunlukta olmasına karşın konut alanında bol miktarda ilkel buğday (kaplıca ve gernik, Triticum monococcum ve Triticum dicoccum) bulunmaktdır. Saray ve tapınak halkının ekmek buğdayından (Triticum aestivum) yapılmış ekmeği tercih ettiğini göstermektedir.
Saklama şekilleri
Kış için et (koyun, domuz, tavşan), türleri bilinmeyen balık ve kuşlar, incir ve üzüm kurutularak saklanılmaktadır.
Tuzlayarak ve kurutarak etleri uzun süre saklama, iklimin sıcak olduğundan dolayı Mezopotamya da çok yaygındır. Anadolu’da da kullanılmıştır; bunlar arasında metinlere yansıyanlar koyun budu, domuz, tavşan eti, çeşitli kuşlar ve balıktır. “Kuru” için teknik terim Hititçe “hadan”, Sümerce HÂD.DU.A veya Akadca ŠÂBULU’ dur.
Gıda ürünleri olarak ne tüketirler ?
- Tahıllar:, Buğday (ekmeklik, kaplıca, gernik), arpa, çavdar, susam
- Sebzeler : fasulye, nohut, mercimek, acı bakla, börülce, bezelye, turp, pırasa, marul, maydanoz, şalgam, enginar, lahana, soğan, sarımsak, salatalık, burçak
- Meyveler: Üzüm, incir, elma, alıç, kayısı (zerdali), muşmula, ceviz, badem, fındık, nar, hurma, kavun, karpuz, portakal
- Etler: Koyun, sığır, keçi, domuz (özellikle yağı için yetiştirilen domuz mekruh sayılırdı ve tapınaklara girmesi yasaktı), balık, kus, av hayvanları (geyik, yaban keçisi, yaban domuzu vs.)
- Çiftlik hayvanlarının eti dışında, başta geyik olmak üzere av eti de tüketilmektedir. Yürek, ciğer gibi sakatat çeşitleri de seviliyordu. Balık ve kuş daha az yeniyordu.
- Yaban hayvanları: ördek, kaz, güvercin
- Baharatlar: anason, tarçın, keper, kişniş, kimyon, dereotu, rezene, çemen otu, defne yaprağı, mercanköşk, nane, hardal, biber, biberiye, aspir, safran, kekik.
- Süt ürünleri: Peynir, tereyağı, lor
- İçecekler: su, süt, bira, şarap.
- Diğer gıdalar. Susam ve susam yağı, keten yağı, domuz yağı, kuyruk yağı, zeytinyağı, bal
Hititlerde pişirme teknikleri nelerdir ?
Çivi yazılı metinlerde çok sayıda yiyecek ile yemekten bahsedilir ancak ayrıntılı tarifler yoktur.
Bu yemeklerin çoğu törenler için yapılacak ve tanrılara sunulacak yemeklerdir. Pişirme usullerinin şişe geçirip ateşte kızartma, haşlama, kavurma, ızgara yapma ve fırında pişirme olduğu biliniyor. Hititler bu yönteme wahnu (döndürmek, çevirmek) diyordu.
Pişmiş etler ekmeğin üzerine veya sandviç gibi arasına konarak yenirdi. Ekmek ve yağların şişlere dizildiği bilinmekle birlikte şişlerin, eriyen yağın ekmeklere akacağı şekilde üst üste yerleştirildiği biliniyor.
Çeşitli çorbalar, bulamaçlar ve sulu yemekler, yapılmaktadır. Buğday, arpa, yarma buğday, soğan, bezelye, nohut bakla, mercimek ve börülce ile yapılırdı.
Bu tür yemekler bazlama türü ekmekler üzerine dökülerek yenirdi. Yemeklerin yanında soğan, hıyar gibi sebzeler yenirdi, örneğin kekliğin hıyarla beraber yendiği biliniyor.
Kazılarda bulunan kaplar ve mutfak kalıntılarının Hititlerin gelişmiş bir mutfak kültürüne sahip olduklarını doğrular.
Tabletlerde anlatılan yemeklerden örnekler
- Ekmekler, yağ parçaları ve sakatatlar ateşte kızartılır, üzerine yağıyla karıştırılmış bal dökülmektedir.
- Ciğer , yürek tuzlanır, üzerine un serpilir ,ızgarası yapılmaktadır.
- Kızarmış koyun ciğeri, un serpiştirilmiş ekmek parçalarına yerleştirilmektedir.
- Kurban edilen koyun parçalanır, ciğeri, yüreği kızartılmaktadır. Sonrasında nar taneleri ve kuşbaşı parçalarıyla birlikte hayvanın ne olduğu tespit edilemeyen bir uzvuna doldurulmaktadır.
- Hayvanın çeşitli yerinden etler, kaburgası ve ikiye bölünmüş kelle bir kazanda haşlanmaktadır.
- Süt ile pişirilen et (bir bayram sırasında aşçı, kral ve kraliçeye tatlandırılmış sütle birlikte pişirilmiş koyun eti verilmektedir.)
- Un, kuyruk yağı ve baldan yapılan bir tatlı türüdür.
- kaynak
- BÜYÜK ŞÖLEN AHMET ÜNAL
- https://www.onaltiyildiz.com/?haber,8353 (Hititler, Siyonizm’in Korkulu Rüyası –Oktan KELEŞ )
- Avcılıktan gurmeliğe yemeğin kültürel tarihi(Prıscılla mary IŞIN)
- https://www.trthaber.com/haber/yasam/corumun-yoresel-lezzeti-agiz-tadi-kurabiyesi-366146.html