Kanunname-i İhtisab-ı Bursa ve Ahilik

“Kanunname-i İhtisab-ı Bursa” yani “Bursa Belediye Kanunu”, 1502 yılında Sultan II. Beyazıt Han tarafından çıkarılmıştır. İlk standartlar kanunu olarak da tarihe geçmiştir. Kanunname-i İhtisab-ı Bursa’ nın özellikleri nelerdir?

Bu kanunname dünyadaki ilk tüketici kanunu olma özelliğinin yanı sıra bu kanunnameyle o tarihte Bursa’daki tüm ürünler belli standartlara ve fiyatlara kavuşmuştur. Yine bu kanunname Bursa’nın ürün pazarının genişliğini ve şehrin ne kadar önemli bir pazar konumunda olduğunu gözler önüne sermektedir.

AHİLİK TEŞKİLATI

Bununla birlikte ahilik teşkilatını inceleyelim. Ahilik teşkilatı, Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli’nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilatıdır.

Ahilik töreleri yaygın Türkçe deyimlere dönüşmüşlerdir. Örnek olarak “pabucunu dama atmak” sözü ahiliğin peştamal kuşanma töreni ile ilgilidir. Çıraklıktan kalfalığa geçiş töreni öncesinde eğitimi tamamlanan çırağın pabucu dama atılmaktadır.  Bir yandan da artık ustalarından, kalfalarından eskisi gibi ilgi görmeyeceğini ortaya koyar bu deyim.  Osmanlı saray aşçıları yazımda “aşçıların saray mutfak yolculuğu” bölümünde bu konudan bahsediyorum.

Türkiye esnaf ve sanatkarlar odaları, Osmanlı zamanındaki ahilik teşkilatının devamı sayabiliriz.

Ahi teşkilatı Şeyhi, Osman Gazi'nin kayınbabası ve hocasıAhi teşkilatı Şeyhi, Osman Gazi’nin kayınbabası ve hocası

AHİLİK NEDİR ?

AhilikAhi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli‘nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilatıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Alevî-Bektâşî Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlamaktadır. Onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir.

AHİLİĞİN FAYDALARI

13. yy’ın ikinci yarısına kadar çoğunlukla gayrimüslimlerin Türk olmayan yerli halkın elindeki sanat ve ticaret işlerine Müslüman Türkler de katılmış ve hızlanma kazandırmıştır.

Türk esnaf ve sanatkarları arasında sağlanan dayanışma ve yardımlaşmayı sağlamıştır. Ahilik önemli bir güç haline gelmiş, hız kazanmış, asayişin bozulduğu zamanlarda kendi otoritesini yürütmüştür.

EVLİYA ÇELEBİ’NİN İZLENİMİ

1650’lerde Bursaya gelen Evliya Çelebinin izlenimleri

“Uzun Çarşı’sı gayet müzeyyen ve mamur olup cümle esnaf ayni anda mevcuttur. Pirinç Han kurbündeki Kebapçılar Çarşısı mükelleftir. Erbab-ı safaya malum ola ki Bursa’nın yiyecek ve içecek satıcılarının tamamı Müslüman’dır. Bakalar Çarşısı temizdir. Hoşafçılar bu diyara mahsustur. Has beyaz somunu, Tophane somunu lezzetindedir. Çakıl ekmeği başka bir diyara mahsus değildir. Beyaz katmer gül gibidir. Gayet semiz etleri olduğundan kebapları meşhurdur. Miskli helvası da keza. İçeceğinden Pınarbası’nın abıhayatı, on yedi göz kaynağından suları, çeşit çeşit hoşafları, elvan elvan şurupları, kahveleri, ilik gibi süzme bozaları, Handan Bey şerbeti, Tireli oğlu şerbeti, karanfilli şerbeti Kırk türlü armudu şer’i sicilde yazılıdır. Sulu guna gün üzümleri, kayısısı, kirazı, hele kestaneleri eşsizdir. Her bir tanesi 40 dirhem gelir. Yedi türlü dutu meşhurdur. Dut bağları vardır ki Filedar Sabrası’ni süslemiştir.”

Yemekler:
Aşçılar ve Bilirkişilerle şehir ileri gelenleri toplanıp yemeklerin durumu sorulduğunda şöyle karşılık verdiler. Eskiden etin iki yüz elli dirhemi bir akçaya olunca Yahni, çiğ etin yarısı ve çorbayla, olursa narh miktarının dörtte biri bir akçaya olup Tava Biryan’ın okkası üç buçuğa olacak. Asma koyun biryan’ının, okkası dört akçaya olup Küfe Kebası’nın, soğandan gayrı doksan dirhemi bir akçaya olacak. Ve kemikli Tandır Kebası’nın, yüz yirmi beş dirhemi bir akçaya olup şiş Kebabı, yüz on iki buçuk dirhem olurdu. Sonra bunların tümü bozulmuş. Düzensizliğin nedeni ve zamanı geçmişler gibidir. Halen eski narh kararlaştırıldı. Eğer uygulanmasına hüküm verilirse.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir